Helal Belgesi Alırken Neden Akredite Kuruluşları Tercih Etmelisiniz?
Helal belgelendirme, işletmelerin yalnızca tüketicilerin hassasiyetlerine yanıt vermesi için değil, aynı zamanda yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri için de kritik öneme sahiptir. Ancak helal belgesi almak isteyen birçok firmanın yaptığı en büyük hata, akredite olmayan kuruluşlardan belge temin etmeye çalışmak oluyor.
Bu yazıda, helal belgelendirme sürecinde akreditasyonun neden olmazsa olmaz olduğunu ve sahte belgelerin işletmeler için nasıl büyük bir risk taşıdığını uzman bakış açısıyla ele alacağız.
Yasal Çerçeve: HAK Akreditasyonu Zorunluluğu
Türkiye’de helal belgelendirme faaliyetleri, 7060 sayılı Helal Akreditasyon Kurumu Kanunu ile düzenlenmektedir. Bu kanun uyarınca, helal belgesi düzenlemek isteyen tüm kuruluşların Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) tarafından akredite edilmesi yasal bir zorunluluktur.
Dahası, 6502 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu kapsamında, akredite olmayan kurumların verdiği belgeler tüketiciyi yanıltıcı belge olarak değerlendirilmekte ve ciddi yaptırımlara tabidir.
Özetle:
- Akredite olmayan kuruluşlardan alınan belgeler yasal olarak geçersizdir.
- Bu belgeler, ihracatta ve resmi denetimlerde hiçbir hüküm ifade etmez.
Geçersiz Belgelerin Piyasadaki Tehlikesi
Sahada yaptığımız denetimlerde üzülerek görüyoruz ki; hâlâ hiçbir akreditasyonu olmayan, üzerinde yurtdışı adresleri bulunan ve kaynağı belirsiz sahte helal belgeleri firmalarımıza pazarlanmaya çalışılıyor.
Neden sahte diyoruz? Çünkü bu belgeler:
- Hiçbir denetim yapılmadan,
- Herhangi bir standarda dayanmadan,
- Sadece para karşılığında düzenleniyor.
Bu belgeleri pazarlamaya çalışan kişiler, adeta bir hokkabaz gibi kendilerini gizlemekte ve belgelerin üzerinde kendi isimlerini özellikle yazmamaktadırlar. Çünkü bu alanda uygulanacak yasal yaptırımlar oldukça ağırdır. Bu nedenle, tıpkı yasaklı madde satan kişiler gibi, varlığı belirsiz yurtdışı adresler üzerinden sahte belgeleri piyasaya sürmeye çalışmaktadırlar. Öte yandan, Helal Akreditasyon Kurumu kuruluşundan bu yana yürürlükteki mevzuatlar çerçevesinde son derece duyarlı, titiz ve başarılı çalışmalar gerçekleştirerek güvenilir bir helal belgelendirme ekosisteminin oluşmasına çok önemli katkılar sağlamıştır.
Geçersiz Belge Alan Firmaların Yanılgısı
Bu belgeleri tercih eden firmaların en büyük yanılgısı, “müşteriye bir belge göstermek yeterlidir” anlayışıdır. Oysa ki;
- Belge, bir amacın sonucudur. Asıl değerli olan, o belgeyi almaya hak kazanmanızı sağlayan standartlara uygun üretim ve yönetim sistemidir.
- Standartlara uygun çalışmayan her işletme, sahte belgeyle geçici bir rahatlama sağlasa da uzun vadede kendi büyümesinin önüne bizzat dinamit koymuş olur.
Denetim Kuruluşlarının Gerçek Rolü
Doğru çalışan denetim kuruluşları, işletmelerin en önemli dostudur. Çünkü:
- Yanlış giden süreçlerinizi tespit eder,
- Size zarar verecek riskleri önceden gösterir,
- Çözüm yolları geliştirilmesine katkı sunarlar.
İşletmeler aslında sadece bir belge almak için değil, sürdürülebilir bir kalite yönetim sistemi oluşturmak için denetim kuruluşlarına yatırım yapmalıdır.
Bu açıdan bakıldığında, denetim kuruluşlarının liyakatli, şeffaf ve akredite olması; belgeden çok daha kıymetlidir ve size daha büyük katkılar sağlar.
Vizyon Sahibi Firmaların Tercihi
Sektörde söz sahibi olan veya olmak isteyen kurumsal firmalar, çalışacakları belgelendirme kuruluşunu seçerken üç kritere dikkat eder:
- Güvenilirlik – Şeffaf süreç yönetimi ile sektörde oluşturdukları güven.
- Liyakat – Akreditasyon ve kuruluşun alanında uzmanlığı.
- Sürdürülebilirlik – Firmanın gelişim sürecine katkı sağlayabilmesi.
Bu nedenle denetimsiz belge veren kuruluşlar yalnızca bireysel firmalara değil, ülkemizin kalkınmasına ve geleceğine de zarar vermektedir.
Uzmanların ve Danışmanların Sorumluluğu
Firmalarda görev yapan yöneticiler ve danışmanlar için en kutsal görev, işletmelerin doğru kararlar almasına yardımcı olmaktır. Bu, kısa vadeli sahte belgelerle değil, sağlam bir belgelendirme ekosistemiyle mümkündür.
Eğer ülkemizde bu ekosistem sağlıklı işlemezse;
- İşletmeler gelişemez,
- Sektörler güçlenemez,
- Ve gelecekte uluslararası pazarlarda rekabet gücümüz zayıflar.
Akredite Belgelendirme, Güçlü Gelecek
Helal belgelendirme süreci sadece bir “belge alma” süreci değildir; işletmenizin marka değeri, tüketici güveni ve sürdürülebilir büyümesi için kritik bir adımdır.
Unutmayın:
- Güvensiz belgeler, firmanız için bir dinamittir.
- Akredite ve şeffaf kuruluşlarla çalışmak, geleceğiniz için yapılacak en güvenli yatırımdır.
MEYEM Belgelendirme olarak, firmalarımızın, sektörlerimizin ve ülkemizin gelişmesini önemsiyoruz. Bu doğrultuda HAK akreditasyonumuz ile şeffaf ve güvenilir Helal Belgelendirme hizmeti sunuyor; işletmelerin hem bugününe hem de geleceğine katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Helal Belgesi ve bilgi talepleriniz için lütfen MEYEM’e başvurun.
📞 +90 505 024 17 24 | 🌐 Başvuru & Bilgi Talep Formu | 📧 basvuru@meyem.com.tr
Turgut ŞİMŞEK
Meyem Belgelendirme Genel Müdürü
09.08.2025